Avcılar Mutlu Son

Avcılar Mutlu Son Artık ayaklarının üzerinde daha güçlü durmayı öğrenecek ve kendisini bambaşka bir insan yapacaktı. Artık güçlü ve kendine güvenen bir Mine vardı. Hayata bakışı, seçtiği meslek ve tüm başarılarında yalnızlığının ona kattığı oldukça çok şey vardı. Dişiliğini hissetmeye başladığı ve sadece kaldığı zamanlardan itibaren tarihe, güzel sanatlara ve karşı cinse hep bir tutkusu oluşmuştu. Tarih arzusunun altında mutlak bir yere ve bir zamana ilişik olmadığını hissetmesi yatıyordu.

Bir tek kalın okumaya daha çok zaman ayırmış ve tarihi bölgeleri gezmeye başlamasıyla bu ilgisi artmıştı. Cinselliğe düşkünlük ise hemen hemen ona Tanrı tarafından bahşedilmiş lütufların bir tamamlayıcısıydı. Karşı konulmaz bir çekiciliğe sahipti, sanki erkekleri cezp etmek için yaratılmıştı. Parlak porselen gibi beyaz bir ten, bal rengine yakın, güneşte parlayan uzun açık kumral saçlar, bakmış olduğunuzda içinde kaybolacağınız derinlikte ela gözler ona meleksi bir güzellik verirken vücudunun kıvrımları şehvet uyandırırdı. Dudakları hem küçük bir kız çocuğu masumluğu taşıyor aynı zamanda alt dudağı daha dolgun haliyle emilme isteği uyandırıyordu.

Avcılar Mutlu Son

Avcılar Mutlu Son Öyle pek uzun boylu değildi, narin hatlara sahipti ve bu erkeklerde onu istediği benzer biçimde kucaklamak, şekil vermek, alıp götürmek arzusu yaratırdı. İnce bel, el ve ayak bilekleri vücudunun çekici yuvarlaklığını daha da ortaya çıkarıyordu. O uçları yukarı doğru bakan göğüsler iri bir hanımda olsa aslabir anlam ifade etmezdi fakat Mine’de büyük bir silahtı. Dışa doğru kıvrımlı, dar fakat dolgun kalçaları fethedilmeyi arzuluyordu. Jinekolog masasında sahip olduğu en değerli iki organdan biri açıkta yatarken aklına geçmiş gelmişti nedense.

Doktora önceden küçük boy spekuluma rastlamadığını, küçük boy spekulumu ne sıklıkta kullandıklarını sordu merakından. Doktorsa pek kullanmadıklarını o yüzden derhal bulmasının zor bulunduğunu söylemiş oldu. “Sizinki oldukca dar ve bizler pek böylesine rastlamıyoruz,” dedi. Bu Mine için çok gurur duyacağı, küçük bir kız çocuğu şeklinde kendisini şımartacağı bir durumdu. Güzelliğinin ve bedeninin eşsizliğinin farkındaydı, şimdi bir kere daha tescillenmiş oluyordu. En önemsediği iki organından biriyle ilgili bunları sezmek onu çok mutlu etmişti.