Avcılar Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

Avcılar Evde Masaj Hizmetleri – Masör Ece

Avcılar Evde Masaj oyunculara benzemek için sakalını bıyığını kesmiş. O günlerde, evlerde amatör oyunlar oynanırmış. Babam da, diksiyon dersleri almış; makyaj sanatını öğrenmiş ve bir amatör gruba katılmış. Babamın bu alışılmamış davranışı, sanırım, cemiyet içindeki yeri ile açıklanabilir. Adı sanı, aile bağlan, çocukluk arkadaşları ve gençliğinde bir arada olduğu kişiler, onu aristokrat olduğu inancına sürüklemişlerdi. O da, bir aristokrat gibi yaşamaya başlamıştı.

Avcılar Evde Masaj zenginlerin zarif hareketlerine, tatlı sözlerine, nezaket, zarafet, incelik ve alaylarına bayılır olmuştu. Burjuvazinin değer verdiği daha ciddi erdemleri ise, sıkıcı bulmaya başlamıştı. Belleğinin gücüyle sınavlarını vermiş; öğrencilik yıllarını ders çalışmaktan çok eğlenmeye adamıştı: Tiyatrolar, at yarışları, kahveler ve sayısız partiler. Sıradan basanlara o denli örutubet vermez olmuştu ki, bitirme sınavlarını verdikten sonrasında, tez hazırlamaya bile gerek görmemiş.

Avcılar Evde Masaj

Avcılar Evde Masajünlü avukatlardan birinin yanına kâtip olarak girmiÅŸti. Büyük çaba ve çalışma sonucu elde edilen basanlara dudak büküp geçerdi. Ona bakılırsa, insan, eÄŸer hakkaten önemli bir kiÅŸi olmak için “dünyaya gelensa” lüzumlu tüm nitelikler aslına bakarsan kendiliÄŸinden olurdu. Zekâ, yetenek, çekicilik ve iyi yetiÅŸme olaÄŸan özellikler sayılırdı.

Ne var ki, girmeye can attığı yüksek sosyetede babamın ne bir yeri, ne de önemi vardı. Beauvoir’ın “de”sü, ona asil soplu bir hava veriyor idiyse de, duyulmamış bir ad olduÄŸu için, her kapıyı açan bir anahtar olamıyordu bir türlü. Lordlar benzer biçimde yaÅŸayacak kadar geliri de yoktu üstelik. Burjuvaların çevresinde, ünlü bir avukat olmak, iyi bir aile babası olmak, saygıdeÄŸer bir vatandaÅŸ olmak gibi kendisine kucak açmış olan bölgeleri de babam beÄŸenmemeıp geçiyordu. Cebi delik, eli boÅŸ daldı yaÅŸfakat ve kullanabileceÄŸi fırsatları da kullanamadı. Onun için tek çözüm kalıyordu geriye: Oyuncu olmak.

Fakat oyuncu için seyirci gerekti. Babam yalnızlıktan, taşra yaşantısından, çiftliğe, köye çekilmekten hoşlanmazdı. Mesleğini, kendisine oyunculuk fırsatları verdiği ölçüde seviyordu. Gençliğinde dış görünüşe büyük önem verir, süslenip püslenir, iki dirhem bir çekirdek züppenin biri olup çıkardı. Çocukluğundan beri başkalarının gönlünü hoş etme alışkanlığı kısa sürede babamın çevresinde, son derece çekici bir insan ve hoş sözler söyleyen adam tanımlamalarının oluşmasına yol aça.

Fakat bu başarılar doyurmuyordu onu. Bu niteliklerle, soyluluk ve zenginliğin her şeye ağır bastığı büyük salonların kenarında köşesinde bir yer kapabiliyordu sadece. Aristokrat camiasının katı hiyerarşisine karşı çıkabilmek, bu çerçeveyi sarsıp kırabilmek için, alışılagelmiş, kabullenilmiş sınıflamaların haricinde, yeni, değişik bir yere gelmesi gerekti.