Avcılar Masaj Salonu Masöz Aysu

Avcılar Masaj Salonu

“Nedenmiş o?” “Çünkü antidotu ilk alan birey imparator olmalı.” Doktorun göz kapakları sempatiyle kırıştı. “fakat kız kardeşinin ikinci olacağına söz verebilirim.” BÖLÜM On İki PRENS KAI, DURDUĞU CAMIN ARKASINDAKİ BİR sağlıkdroid’inin, babasının koluna serum yerleştirmesini izledi. İmparatorun mavi ateşin ilk evresine ilişkin semptomları göstermesinin üstünden bir tek beş gün geçmişti. Ama bu beş gün, Prens Kai’yc bir ömür şeklinde gelmişti. Yıllara bedel kaygı ve üzüntü, sadece birkaç gün içine sıkıştırılmıştı. Dr. Erland bir defasında prense, kötü şeylerin her zaman üçer üçer geldiğine dair eski bir batıl inançtan bahsetmişti. Avcılar Masaj Salonu

Avcılar Masaj Salonu

 

Prens Kai yüzünü buruşturdu ve daha düşündükten bir saniye sonra, bu düşüncesini geri almayı diledi. Babasının danışmanı ve onu bu hasta hâliyle görmeye yetkili öteki tek insan, Konn Torin, elini Prens Kai’nin omzuna koydu. Avcılar Masaj Salonu“Her şey yoluna girecek,” dedi, karşısındakinin düşüncelerini okurken kullandığı o duygusuz tonla. Kai’nin babası inildedi ve şişmiş gözlerini araladı. İçinde yattığı, sarayın araştırma kanadının yedinci katındaki bir karantina odasıydı ama imparatorun olabildiğince rahat etmesi için her şey düşünülmüştü. Müzik dinleyebilmesi ve birazcık olsun keyifli bir şeyler izleyebilmesi için duvarlara çok sayıda ekran asılmıştı.

 

Eninde sonunda burası, ölüm döşeğindeki birini, yaşayanlardan ayıran bir odaydı. Prens Kai ve babası içinde saydam bir cam bulunuyordu. İmparator, kıstığı gözlerini şimdi Kai’ye çevirmişti fakat boş boş bakıyordu.Avcılar Masaj Salonu “Majesteleri,” dedi Torin. “Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?” İmparatorun gözlerinin kenarları kırıştı. Aslen çok yaşlı bir adam değildi fakat hastalık onu çökertmişti. Rengi solmuş ve boynu, siyah ve kırmızı noktacıklarla dolmuştu. Parmakları, yatak örtüsünden hafifçeçe yukarı doğru kalktı. Yapabildiği, bir el sallamaya en yakın hareketti bu. “dilediğiniz bir şey var mı?” diye sordu Torin. “Bir bardak su? Yiyecek?” “Bir eşlikçi, 5.3 modeli?” diye önerdi Kai. Torin, prense onaylamayan bir bakış fırlattı ama imparator hışırtılı bir sesle hafifçeçe kıkırdadı. Kai, gözlerinin buğulandığını hissetti ve bakışlarını cam kenarını sıkıca kavrayan parmaklarına indirmek zorunda kaldı. “Ne kadar vakti kaldı?”